Büyük şirketler, ellerindeki gücün de farkında olacaklar ki telif hakkı davalarıyla diğer şirketlerin canını sıkmayı başarabiliyor. Bu dev şirketlerin açtığı ve kimi zaman görünen garip telif hakkı davaları, ilginç bir tablo ortaya çıkıyor.
Yani iş dünyasının karmaşasında, dev şirketlerin rekabeti sadece ürünlerin ya da hizmetlerin kalitesiyle sınırlı kalmıyor. Konu telif hakkı olunca büyük şirketler bazen kendileri gibi büyük rakiplerini hedef alırken bazen de varlığından bile haberdar olmadığımız küçük şirketleri hedef alıyor. Sonuç olarak bizlere de saçma bir konunun yasal savaşını izlemek kalıyor.
Mesela Facebook “face” kelimesinin tescilini almak için mahkemeye gitmişti.
Facebook açtığı davada, “yüz” anlamına gelen “face” kelimesinin artık marka ismiyle bütünleştiğini öne sürerek bu kelimenin haklarını mahkeme kararıyla kazandı.
Bu karar sonucunda, “face” kelimesinin telekomünikasyon hizmetleri alanında başka markalar tarafından kullanılması yasaklandı.
Amerikan perakende devi Walmart, gülen yüz sembolünün kendisine ait olduğunu iddia etmişti.
Artık bir klasik olan sarı gülen surat sembolü için 2006 yılında dava açan Walmart, bu sembolün kendisine ait olduğunu söyleyerek bu tasarımı tescil ettirmeye çalışmıştı.
Öyle ki, marka sanatçı Charles Smith’i gülen yüz sembolünü taklit ettiği gerekçesiyle dava etti. Fakat mahkeme, bu sembolün kamuya ait olduğunu söyleyerek Walmart’ın aleyhine karar verdi.
McDonald’s da mahkemeye giderek “Mc” ekinin ona ait olduğunu iddia etmişti.
“Mc” ve “Mac” eklerinin markasıyla bütünleştiğini öne süren McDonald’s, birkaç kez bu eklerin tescili konusunda mahkemeye başvurdu.
2006 yılında Malezya’daki McCurry isimli restorana dava açan McDonald’s bu davayı kaybetmişti.
Daha sonra McDonald’s bir İrlanda firması olan Supermac’s için de iki kez benzer bir telif hakkı davası açmıştı. Mahkeme, McDonalds’ın bu eki yalnızca belirli ürünler için tescil ettirebileceğini belirtti.
Yani bu davalar da McDonald’s aleyhine sonuçlandı.
Amazon ve Apple arasında “app store” savaşı çıkmıştı.
Amazon’un, kendi uygulama mağazasını Apple’a benzer bir şekilde “app store” ismi ile sunması sebebiyle iki dev 2011 yılında davalık olmuştu.
Amazon’u dava eden Apple, “app store” isminin kendisine ait olduğunu iddia etmiş ve bu durum mahkemeye taşınmıştı. Amazon ise “uygulama mağazası” anlamına gelen “app store” kelimesinin genel kullanıma uygun olduğunu savunmaktaydı.
Daha sonra Apple, açtığı davayı geri çekti.
Instagram’sa isim benzerliği sebebiyle Littergram isimli uygulamaya dava açmıştı.
İngiltere’deki çöp problemini ele almayı amaçlayan Littergram isimli uygulama, kâr amacı gütmeyen bir proje olarak ortaya çıkmıştı.
İsim benzerliğinden rahatsız olan Instagram bu uygulamaya ilk etapta ismini değiştirmesi için dava açsa da daha sonra bu davayı geri çekti.
Starbucks da “buck” kelimesini sahiplenmiş olacak ki Sambucks isimli küçük bir kahve dükkânına dava açmış.
Sam Buck isimli bir kişi tarafından açılan küçük kahve dükkânı Sambuck’s, kahve devi Starbucks’ın radarına girmiş ve isim hakları sebebiyle bu durum mahkemeye taşınmıştı.
Her ne kadar Sam Buck bu ismin kendi şahsi ismi olduğunu savunsa da mahkeme Starbucks lehine karar vermiş ve içinde “buck” ifadesi geçen tüm ifadelerin işletmeden kaldırılması gerektiğini savunmuştu.
Subway’se sandviçleri için kullandığı “footlong” terimini sahiplenmek istemişti.
Subway, dünya genelindeki 12 inçlik sandviçlerini tanımlayan “bir feet uzunluğunda” anlamına gelen “footlong” terimini tescil ettirmek için mahkemeye başvuruyor.
Bu girişimi sebebiyle, “footlong” teriminin genel bir terim olduğunu savunan Pizza Hut, KFC ve Casey’s gibi markalarla anlaşmazlık yaşayan Subway bu markalarla da davalık oluyor.
Mahkeme, bu terimin jenerik bir terim olduğunu söyleyerek Subway’in aleyhine karar veriyor.
Harley-Davidson, motosikletlerinin sesinin patentini almaya çalışmış fakat başarısız olmuştu.
Marka, motosikletlerinin çıkardığı sesin özel olduğunu söyleyerek bu sesin patentini almak için başvuru yapmış, fakat bu talebi diğer motor markalarının tepkisini çekmişti.
Diğer markalar kendi motosikletlerinin de aynı ya da benzer bir ses çıkardığını iddia ederek Harley-Davidson’ın bu girişimine engel olmaya çalıştılar. Başarılı olmuş olacaklar ki Harley-Davidson bu başvuruyu geri çekti.
Sizin en ilginç bulduğunuz marka davası hangisi oldu?
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: