Dicle Elektrik, tarımda yer altı suyu kullanımının etkilerine ilişkin açıklama yaptı.
Dicle Elektrik’ten yapılan açıklamaya göre, şirketin hizmet verdiği Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt’te tarımsal sulama bilinçlendirme çalışmalarına katkı sunmayı sürdürüyor.
Şirketin sorumluluk bölgesindeki 6 ilde Türkiye’nin pamuk üretiminin yüzde 58’i, mısırın yüzde 25’i ve buğdayın yüzde 14’ü üretiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, son yapılan araştırmaların aşırı yer altı suyu tüketiminin dünyanın coğrafi kutuplarındaki kaymayı etkileyebilecek sonuçlarının olduğunu gösterdiğini belirtti.
Jeofizik alanındaki bu keşfin su kaynaklarının yönetimine dair stratejileri yeniden düşünmelerini gerektirdiğini aktaran Arvas, şöyle devam etti:
“Araştırmacılar, 1993 ile 2010 yılları arasında yer altından çekilen 2 trilyon ton suyun yerkürenin dönüş ekseninde kaymalara neden olduğunu belirledi. Araştırmaya göre, bu suyun çok önemli bir kısmı tarımsal sulama için kullanıldı ve sonrasında denizlere deşarj edildi. Bu da büyük bir su kütlesinin yer değiştirmesine neden oldu. Araştırmada yer verilen ifadelere göre, bu değişiklik dünyanın dönüş ekseninde yıllık 4,36 santimetre hızda 64 derece doğuya bir kayma ile sonuçlandı. Söz konusu bulgular, sürdürülebilir olmayan su yönetiminin sadece yerel ve çevresel sorunları değil, aynı zamanda küresel ve jeofiziksel dengeleri de etkilediğini gösteriyor.”
“Kanalların bu yıl sulamaya açılması büyük önem arz etmektedir”
Şirketlerinin hizmet bölgesindeki tarımsal sulama faaliyetlerini değerlendiren Arvas, şunları kaydetti:
“Hizmet bölgemizde 130 bin çiftçiden yüzde 70’i tarımsal sulama için elektrikle çalışan motopomplar kullanıyor. Bu yöntem yılda ortalama 7,25 milyar kilovatsaat elektrik tüketimiyle milyarlarca metreküp değerli yer altı suyunun çekilmesine yol açıyor. Bu miktar, Türkiye’deki tarımsal sulamada kullanılan elektriğin yaklaşık yüzde 47’sine denk geliyor. Yer altı sularının kullanımındaki aşırılık toprak yapısının bozulmasına, erozyona, verimliliğin düşmesine ve çölleşmeye neden oluyor. Şanlıurfa ve Diyarbakır’da toplam 7 milyon 313 bin 614 dönümde sulu tarım yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda durumun ciddiyeti daha da artıyor. Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında yapımı tamamlanan sulama kanalları bu yıl işletmeye açılırsa toplam 149 bin hektar alan yer altı suyu kullanılmadan sulanabilecek ve 1,5 milyar kilovatsaat enerji tasarrufu sağlanarak ekonomiye 3,8 milyar lira katkıda bulunabilecektir. DSİ tarafından yapılan kanalların bu yıl sulamaya açılması büyük önem arz etmektedir. “
Arvas, kayıt dışı trafo kullanımına da değinerek, kayıt dışı trafonun özellikle Şanlıurfa’da en yüksek sayıya ulaştığını aktardı.
Tarımsal sulamada bu denli fazla elektrik kullanılmasının bir diğer sebebinin de yer altı sularının yıllar geçtikçe azalmaya yüz tutması ve her defasında daha derindeki suyun çekilmesi olarak değerlendiren Arvas, “Bundan 10 yıl önce 100-150 metreden su çeken çiftçi, artık yer yer 600-700 metre derine inmek zorunda. Bu da aslında bize bölgede elektrik değil, sulama sorunu olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bilimsel araştırmaların ışığında sürdürdüğümüz tarımsal sulama kaynaklı kaçak elektrik kullanımıyla mücadelemiz de bu geniş çaplı sorunların üstesinden gelmemizde önemli bir rol oynuyor.” ifadelerini kullandı