Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat devriyle birlikte birçok yenilik hayata geçti. Toplumun, siyasi, sosyal, ekonomik sorunlarına geçici çözümler getirmekle beraber, gayrimüslimlerin de hayatlarında değişime yol açmıştı. Mehmet Rauf’un 148’inci ölüm yılı. Usta yazarı sevgi ve saygıyla anıyoruz.
Tanzimat dönemi sadece bu reformların oluşmasına önayak olmadı, aynı zamanda edebiyat alanında da büyük sıçramalara neden oldu. Batılı anlamda ilk edebi eserler bu dönemde verilmeye başlandı. Batı dünyası, her alanda olduğu gibi edebiyatta da büyük isimler çıkartmıştı.
Mehmet Rauf’a göre, aslolan yazarların hayalleri ve işlenen olay değil, yapıtın yazınsal bir dili olup olmamasıydı. Romancının olay anlatımından çok, o olayı yaşayan kişilerin ruhsal durumlarını irdelemeye yönelmesi gerektiğini düşünüyordu.
Aşk temasını işledi
Tiyatro ile de ilgilenen yazar, bu oyunlarında daha çok aşk, kıskançlık, iki aşk arasında bocalama gibi temaları işledi. Romanın asıl konusunu oluşturan Suat, kocası Süreyya ile mutsuz bir evlilik sürdürmektedir.
Oturdukları yalıda kız kardeşi Hacer ve kocası da vardır. Mutsuzluğunu arttıran bir diğer neden de budur. Sürekli yalnız kalmayı tercih eden Suat, kocasıyla Boğaz’ın masmavi sularında kayıkla gezintiye çıkar.
Yasak aşk…
Bir süre sonra kayıkla gezmenin ona çok iyi geldiğini fark eden Suat artık bunu rutin haline getirir. Çoğu zaman Süreyya yanında olmayarak. Kocası ise karısına karşı oldukça ilgisizdir. Onun mutluluğu için hiçbir çabada bulunmaz.
Suat’ın bu üzüntüsüne evdekiler de ortak olmuştur
Bu dönemde verilen edebi eserlerin ana konusu genelde aşk, sevgi, yasak aşk, gibi konular üzerinde olmuştur. Nitekim Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşk- Memnu romanı da yasak aşkı ele alan romandır.
Rauf, Halit Ziya Uşaklıgil’in etkisinde kalmıştır. Öte yandan Fransız yazar Pal Bourget gibi psikolojik roman alanında tanınan isimler de kendisine ilham kaynağı olmuştur.
Sayfa: 272
Yazarın önemli romanı
Eksenini Tanzimat Fermanı’nın yayınlamasıyla Batı’ya çeviren Osmanlı her alanda değişime gitti. Mehmet Rauf’un Eylül romanı, Tanzimat’tan çok sonra yayınlandı.
Eserin Batı izlerinin taşıması da olağandır. Büyük bir aşk üçgenini konu edinen kitap, kuşkusuz yazarın en çok beğenilen eseridir.
Edebiyatımızın ilk psikolojik romanı kabul edilen Eylül, sembolik manada biyolojik olarak yaz başlarını, duygusal olarak da Eylül ayını yaşayan Necip ile Suad’ın ruhlarının derinliklerine yapılan bir yolculuktur.
sayfası için iletişim: