İkinci Dünya Savaşı’nın Kaderini Değiştiren Pearl Harbor Saldırısı, 82 Yıl Önce Bugün Gerçekleşti
İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük felaket olarak kabul edilen İkinci Dünya Savaşı’nın en kritik olaylarından birisi 82 yıl önce bugün ABD’nin Hawaii Adalarındaki Pearl Harbor askeri üslerinde gerçekleşti.
Japon İmparatorluğu’nun Pearl Harbor’a yaptığı baskın hem ABD’yi İkinci Dünya Savaşı’na soktu hem de savaşın dengesini önemli ölçüde etkiledi.
Bu saldırının perde arkasını ve sonuçlarını içeriğimizde sizler için hazırladık.
ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’na resmen katılması, bu savaşın bir Dünya Savaşı olarak literatüre girmesi açısından sembolik bir eşikti. Aynı zamanda savaşın dengelerini de müttefikler lehine değiştiren bir gelişmeydi.
Pearl Harbor baskınına kadar ABD toplumu önemli ölçüde ülkelerinin savaşa girmemesi taraftarıydı.
Avrupa’da Adolf Hitler önderliğindeki Almanya, büyük askeri gücüyle önemli başarılar elde etmiş, Birleşik Krallık dışında neredeyse tüm Batı Avrupa’yı dize getirmeyi başarmıştı.
İngiltere yalnız kalmıştı ve ABD’nin mutlak desteğine ihtiyacı vardı.
ABD ise İngiltere’ye gıda ve silah yardımı yapsa da topyekun savaşa dahil olmadığı için sınırlı bir destek ortaya koyabiliyordu.
ABD’yi savaşın içine çeken ise Japonya ile gerilen ilişkileri oldu.
Japon İmparatorluğu, 1940 yılında Almanya ve İtalya ile iş birliği anlaşması imzalayarak mihver devletlerini oluşturdu. Bu durum Japonya-ABD ilişkilerini olumsuz yönde etkiledi. ABD, Japonya’nın en hayati ihtiyaçlarından petrol kaynaklarını kesme kararı aldı.
Güçlü bir Ordu kurup başta Çin olmak üzere bölgede seferler düzenleyen Japon İmparatorluğu’nun en hayati ihtiyaçlarının başında petrol geliyordu ve bu ihtiyacını büyük oranda ABD’den karşılıyorlardı.
ABD’nin petrolü kesme kararı sonrası Japonya’nın elinde sınırlı miktarda petrol rezervi kalmıştı.
Bundan dolayı ABD’ye yönelik silahlı bir saldırının planlarını yapmaya başladılar.
Hedef olarak Hawaii Adaları’nda bulunan ABD’nin savaş gemilerinin demirli olduğu üsleri seçtiler.
Japonya, Pasifik’te bir süper güç olmak istiyordu ama ABD ve İngiltere’nin isteklerini kabul ederlerse Çin’den çekilmek ve askeri yatırımlarını durdurmak zorunda kalacaklardı. Bu yüzden büyük bir ikilem içinde kaldılar. Bir taraftan ABD ile müzakerelere devam edip diğer tarafından saldırı planını hazırladılar.
Yüksek Japon Konseyi toplandı ve Ekim ayı içinde talepleri karşılanmazsa ABD, Britanya ve Hollanda’ya karşı savaş başlatma kararı aldı.
Japonya saatiyle 7 Aralık 1941tarihinde sabah 7.00’da Japon NHK radyosundan savaşın başlamış olduğu bildirildi:
‘Acil haberi sunarım. Acil haberi sunarım. Genelkurmay Kara ve Deniz şubelerinin öğlenden önce saat 6.00 açıklaması: İmparatorluk Kara ve Deniz birlikleri ayın 8.günü gece yarısı Batı Pasifik’te Amerika ve İngiltere ordularıyla savaşa girmiştir.’
Aynı saniyelerde yüzlerce Japon uçağı Pasifik’te Hawaii Adası’na doğru uçmaktaydı. ABD ise radarda uçak hareketliliğini görmüş ama bunun bir Japon saldırısı olduğunu tam olarak anlamamıştı.
Hawaii saatiyle saat 07:49’da korkunç bir bombardıman başladı. Japon uçakları tüm cephanelerini limanda bulunan ABD savaş gemilerine boşalttılar. ABD gafil avlanmıştı. Japon uçaklarına karşı esaslı bir direniş ortaya konamıyordu. ABD gemileri Japon bombaları ile paramparça edildi.
Saldırı başladıktan 90 dakika sonra bitti. 2403 ABD’li hayatını kaybetti. Beşi zırhlı olmak üzere 18 ABD savaş gemisi battı. ABD kayıplarının neredeyse yarısı Arizona gemisinin patlaması sonrası gerçekleşti.
Japonya bu baskının sonucunda büyük bir zafer kazandı ama bu zafer uzun vadede yenilgilerinin başlangıcı olacaktı.
Japon İmparatorluğu Donanma Başkomutanı Oramiral İsoroku Yamamoto, baskın sonrası kendisine çok akıllıca bir zafer kazandıklarını bildiren yaverine şu tarihi sözleri söyledi: “Akıllı bir adam savaşa girmemenin bir yolunu bulurdu”
Pearl Harbor baskınının haberi Washington’a ulaştığı anda ülke genelinde acil durum ilan edildi.
8 Aralık 1941’de Amerika Birleşik Devletleri, Japonya’ya savaş ilan etti ve İkinci Dünya Savaşı’na resmen katılma kararı aldı.
Bu saldırı aynı zamanda ABD’de bölünmüş durumda olan ulusu da birleştirdi. O güne kadar savaşa girmemeyi isteyen toplum kesimleri de Japonya’ya savaş ilanını destekledi.
ABD gazeteleri ‘uyuyan dev uyandı’ şeklinde manşetler atarak saldırının ABD’yi ayağa kaldırdığını duyurdular.
Bu olay ABD’deki Japonlara yönelik de etnik ırkçılığı beraberinde getirdi.
Bu baskının tarihi değiştiren önemli etkileri oldu. Birleşik Krallık’ın başbakanı Winston Churchill Pearl Harbor Saldırısı’nın ABD’yi sonunda savaşa çektiğini duyduktan sonra şunları yazdı: “Yoğun duygular ve heyecanla dolduktan sonra yatağıma giderek kurtulmuş ve müteşekkirlerin uykusunu uyudum.
Askeri tarih açısından, Pearl Harbor Baskını uçak gemilerinin deniz savaşındaki önemini gözler önüne serdi.
‘Pearl Harbor saldırısı ve ardından gelen Pasifik savaşı, Japonlara, Japon-Amerikanlara ve benzer fiziksel özellikteki Asyalılara karşı şüpheyi, düşmanlığı ve nefreti besledi. Saldırı el altından yapılmış gibi görünmekle beraber ‘haince’ ve ‘sinsi bir saldırı’ olarak algılandı.
Savaşın popüler kültüre etkileri de büyük oldu. 2001 yılında Ben Affleck, Josh Hartnett ve Kate Beckinsale’in başrollerinde oynadığı film ile bu baskın beyaz perdeye taşındı.
Filmde iki ABD’li savaş pilotunun Japonlara karşı verdikleri savaş romantik bir kurgu etrafında anlatıldı.
ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’na girmesi ise Avrupa Savaşı’nda İngiltere’yi çok rahatlattı.
Nazi Almanyası ise doğu cephesinde Sovyet Rusya ile mücadele ederken Batı’da ABD’nin gönderdiği kuvvetlere karşı savaşmak zorunda kaldı ve kısa zaman sonra düşüşe geçti.
Bu açıdan da Pearl Harbor baskını savaşın kaderini değiştiren bir niteliğe sahipti.
